Bizler, insani deneyimler yaşamak için dünyada bedenlenmiş ruhsal varlıklarız.
Pisagor da tüm yaşamların doğum ile ölüm arasında sınırlı bulunduğunu ve bedenin sadece ölümsüz olan ruhun bir vasıtası olduğunu anlamıştır.
O, her şeyin sayılarda olduğuna inanmış ve sayıların mistik yönünü farketmemizi sağlamıştır. Mikro kozmos (İnsan) ve Makro kozmos (Evren) arasındaki evrensel ilkeleri 1- 9 rakamları arasındaki sisteme kodlamıştır.
İnsan, dünya hayatında 1 ile 9 arasındaki her bilinç seviyesine ait deneyimlerin duygusunu tanıma, idrak etme ve tek tek her birinde ustalaşma yolunda ilerler ve bilincini bu şekilde geliştirir.
Kimi basamakta tökezler o alanla ilgili deneyimleri tekrar tekrar yaşar kimisinde ise kolaylıkla ustalaşır.
Merdivenin ilk basamağında yani 1’de kişi kendini birey olarak bu hayatta var eder, ‘ben’ dediği benlik alanını oluşturur ve onu korumayı öğrenir. Kendine ait fikirleri vardır, kararlarını tek başına alabilecek bir temel oluşturur. Hayatta sırtını kimseye yaslamadan ayaklarının üzerinde dim dik durabilmelidir. Kişinin bencillik, atalet gibi nefsani duyguları da bu noktada oluşmaya başlar.
Bütün bilinç seviyelerine ait deneyimlerin içinden geçerek dokuzuncu basamağa ulaşabilmiş insan, deneyimlerinin bilgisiyle artık bilgeleşmiştir.
Bireysel bakış açısından evrensel olana geçiş yapmış ve nefsani duygular yerini merhamet, yardımseverlik, karşılıksız paylaşımlar, dünyaya hizmet aşkı, anlayış, hoşgörü, duyarlılık gibi yüksek duygulara bırakmıştır.
Bilinci gelişmiş olan varlık, dokuzuncu basamaktan sonra önünde açılan 10. kapıdan evrende farklı bir boyuta geçmeye hazırdır. Tekamül yolculuğuna rehber varlık olarak dünyada tekrar bedenlenerek ya da farklı şekillerde devam eder.
Comentários